13 Mart 2012 Salı

HAFTA SONU ANTEP İLE URFA

Sabiha Gökçen havalimanında sabah saat 5.30 ve biz tam 7 bayan cin gibiyiz.Yeni yerleri keşfetmenin heyecanından olsa gerek.................................

Gaziantep'e indik ve müthiş acıkmış bir halde kendimze kahvaltı yapacak bir yer ararken löplöpçülerin Antep gezileri sırasında sözünü ettiği Orkide pastanesini hatırlayarak oraya gittik.Sağlam bir kazık ile beraber güzel sayılan bir kahvaltı yaptık.Gaziantep'e gideceklere tavsiyem buraya gitmesinler.Giderlersede yalnızca fıstıklı katmer yesinler.Verdiğiniz paraya ancak fıstıklı katmer layık......................
      Gaziantep tarihi çarşısı gezmeye değer yerlerden biri.Buradan bakır ve yemeni(ayakkabı) almadan çıkmayın.



Antep'den Urfa'ya giderken Halil Ustanın kebaplarından yemesseniz çok şey kaybedersiniz benden uyarması.
                                        BU ADAMLAR NEREYE BAKIYOR?  Ben bulamadım, belki siz bulursunuz.
                                          Halfeti seyir tepesinden su altındaki şehrin küçük bir bölümü.


Fırat üstündeki tekne turumuzda gözümüme takılan kareler........................................


Urfa'da gezmekten veya çarşının kalabalığından yorulanlar için hanın içinde bir avlu.Çayı ve simitleri çok güzel.

Urfa sıra geceleri çok meşhur.Mutlaka gidin ve önünüze gelen lezzetleri mutlaka tadın.
                                                     Patlıcan kebabı.
                                                     Çiğ köfte.
                                                  Şıllık tatlısı.
Sıra gecesinde yediklerimiz bize yetmedi.Çıkar çıkmaz Urfa'nın meşhur künefecisine kendimizi zor attık.Bu güzel gece ve günü künefeyle bitirdik.
Antep ve Urfa'da bir gün boyunca nerdeyse kesintisis yemek yedikten sonra sağlam bir yürüyüşe ihtiyacımız oldu.Balıklı Göl ileçevresi bunun için oldukça uygundu.



Atatürk Baraşını ve büyüklüğünü öğrencilerime anlatırdım ama gerçeğini görünce buranın heybetinden ağzım açıkta kaldı.Burada baraj gölü değil resmen bir deniz var.

Tadı damağımdan asla gitmeyecek muhteşem lahmacunu burada yedim.
Harran  ve buraya özgü evleri.

Tarihin  bilinen ilk üniversitesi ve gözetleme kulesi.


Gaziantep ve Urfa mutlaka gezilmesi geren iki muhteşem şehir.Gezin dolaşın, kendi keşiflerinizi yapın.Çok eğleneceğinizden eminim.































1 Mart 2012 Perşembe

HATAY MEDENİYETİN BEŞİĞİ

Gece geç saatte Hatay havaalanına indik.Havaalanından Antakya şehir merkezine ulaşmak çok kolay oldu.Antakyaya ulaştığımızda saat çok geç olmasına rağman yollarda çokca yalnız veya ailesi ile gezen bayanlar gördüm.Bu beni çok sevindirdi.Demek ki burada çok rahat bir şekilde, insanların bunlarda kim acaba bakışları olmadan gezebileceğiz.İlk işimiz Antakya öğretmenevine yerleşmek oldu.Burasıda kalmak için bence hem ekonamik, hemde çok rahat bir yer.Sabah güzel bir kahvaltıdan sonra doğru mozaik müzesinin yolunu tuttuk.Öğretmenevi merkeze çok yakın.Önemli olan her yer ayağınızın altında sayılır.Müze muhteşem ve mutlaka görülmeli............................




Antakya 'da en eski kiliselerden biri olduğu tahmin edilen ve ilk hiristiyan adının konulduğu St. Pierre kilisesi.Biz buraya yürüyerek gittik.İsterseniz araçlada ulaşım mevcut.

Samandağında bulunan Vakıflı köyünü gezip buradaki kadınların yaptıkları ev yapımı likör ve ceviz recelini alarak Musa Ağacına doğru yol aldık.Ağacın etrafında soğuk sular,mısırcılar,ev yapımı sabun ve çeşitli ürünleri satanlar bolca mevcut.Bir güzel çay içip yola devam ettik.........................................
Akşama doğru yorgunluk ve açıktık.Antakya'nın muhteşem lezzetlerinin tadına baktık.Salatalar ise bir başka lezzet doğrusu..........................................


En kısa zamanda tekrar Antakya'ya gitmeyi ve o güzel lezzetleri tatmayı istiyorum.