19 Şubat 2012 Pazar

LAHMACUN PARTİSİ

Bu gün kızımın 18. yaş günüydü.Can dostum Yasemin bize süpriz yaparak çok güzel bir pasta alıp geldi.Biz de ona aşağıda resimlerini gördüğünüz şahane lahmacunlardan yaptık.Nasıl olduğunu merak edenler için tarifi aşağıda. önce resimlere bakın ve biraz ağzınız sulansın......
 Hamuru:1 su bardağı  süt, 1 su bardağı yoğurt, yarım su bardağı sıvı yağ, 2 yumurta, 1 yemek kaşığı maya.Mayanız kuru ise önce sütümüzü ılık olarak ısıtıp içine maya ile bir çay kaşığı toz şeker koyup mayanın kabarmasını 10 dakika kadar bekleyin ve diğer malzemelerle karıştırın .İçine aldığı kadar un koyarak kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yapıp üstünü örterek hamurun kabarmasını bekleyin.Hamur mayalandıktan sonra yumurta büyüklüğünde bezeler yaparak merdane ile açın.
İçi:2 soğan, yarım kilo kıyma,3-4 sivri biber,bol domates,1 yemek kaşığı domates salçası, 1 yemek kaşığı biber salçası, yarım demet maydonoz isteğiniz ölçüde tuz, karabiber, kırmızı biber ve 2-3 diş sarımsak(.Ben soğanı rendeledim daha iyi oluyor.)Bütün malzemeyi karıştır. İçine 1 çay bardağı kadar sıvı yağ ekle ve açtığın hamurların üzerine yay.




Fırının tepsilerine lahmacunları yerleştir.280 derecede pişir.Afiyetle ye. Kalanı buzlığa koy.Canın istedikçe ye ye ye ye....................................................................

12 Şubat 2012 Pazar

KARTEPE (MAŞUKİYE)

İstanbul'a yakın kafa dinlemek ve değişik bir zaman geçirmek için muhteşem bir yer.Yaz kış doğası sizlere bir çok etkinlik sunabiliyor.Kışın kayak, hem yazın hemde kışın dağ, orman veya göl etrafında yürüyüşler yapmak insanı yorulurken dinlendiriyor.


Kartepeye çıkışta yol manzarası......

Yürüyüş alanları......


İyi bir yürüyüşten sonra dinlenme ve verilen kalorileri alarak mutlu olma zamanı....


Muhteşem kahfaltı sofralarını sakın kaçırmayın.....
Maşukiye'de yapılan süper kahvaltıdan sonra sıra Kartepeye çıkıp kayma ve karlarla oynaya vakti..


Kartepede kar ile bolca haşırneşir olduktan sonra soğuktan donmak üzere olduğunu hatırlayarak kendinizi en yakındaki sıcak bir ortama atıyor ve meşhur sıcak helvanın tadına çay eşliğinde bakmayı ihmal etmiyorsunuz..
Birdahaki Kartepe yolculuğunda buluşmak üzere..........

6 Şubat 2012 Pazartesi

Berlin'den Alman ve Dünya Mutfağı

Berlin'de bir çok yerde yemek yedim.En çok Deniz'in mutfağı ile kapısında kuyruk bekleyerek içeri girdiğim hamburgerciyi beğendim.


Süper görünüyorlar değilmi.......

 Berlin'de Cup Cake dükkanları çok meşhur.Bunlarda birinde sizler için keklerin tadına baktım çok güzellerdi.En kısa sürede sizde gidip yemelisiniz......



4 Şubat 2012 Cumartesi

SEDA DOSTUN EVİNDEN

Bu gün Seda bize muhteşem bir ziyafet verdi.Yemekler muhteşemdi. Ben sizler için bazılarını fotoğraflayıp tariflerinide aldım.Deneyin pişman olmazsınız

Pastayı yiyelim mi seyredelim mi bilemedik.Yanardağ pastası yapımıda yemeside çok zevkli.Pandispanyayı alıp yarısını alta koyup ıslatın ,bir kasede kermşantiyi hazırlayın içine muz, bebe bisküvisi,nar ve istediğiniz diğer malzemeleri koyun,pandispanyanın üzerine dökerek dağ şekli verin.Pandispanyanın diğer parçasını ıslatın dilimleyerek üzerine koyun,biraz nar tanelerini orta ve boşluklara doldurun üzerine ahududu veya benzeri bir sos dökerek sevise sunun.Afiyet olsun.
Pırasa yemeyenler bunu denemeli.Ayrı yerlerde pırasa,havuç,kabak kavrulur sonra hepsi birleştirilir üzerine 1 bardak pirinç 2 bardak su konarak pişirilir,pişince üzerine bol maydonoz doğranarak soğuması beklenir.Soğuduktan sonra sarımsaklı yoğurtla karıştır üzerine kırmızı biber ve naneyi tereyağı ile yak ve dök.Afiyetle ye.
Muhallebini pişir tepsiye dök,kadayıf ile cevizi kavur içine şeker koy üzerine dök.Çok hafif bir tatlı.
Tavuk etini haşla didikle,dereotu,istediğin diğer otlar ve sarımsaklı yoğurtla karıştır her öğünde afiyetle ye.
EN KISA ZAMANDA SEDA'DA YENİDEN BULUŞUP YENİ LEZZETLERE ULAŞMAK ÜZERE.....

3 Şubat 2012 Cuma

                                 
 ALTERNATİF BERLİN GEZİSİ
Tamda Ata Demirer'in filmi vizyona girdiğinde BERLİN'deyiz.Şehir henüz beyaz örtüsüne bürünmeden bu güzel şehri sokak sokak geziyoruz.


İlk gün gece yolculuğunun etkisiyle biraz kestirip güne mükemmel bir sosisliyle başladık.Sıkıca giyinerek yürüyüşe başladık.Yarım saatlik bir yürüyüş sonunda Berlin duvarının yıkılmamaş olan  1300 m'lik kısmı EAST SİDE GALLERY ulaştık.Burası aynı zamanda dünyanın en uzun resim galerisi sayılır.Burayı 1990'da 106 sanatçı  birlikte boyamışlar.Bence müthiş olmuş.




Berlin'in belkide Avrupanın tek gece kondusunu görmek istiyorsanız duvarın eski kalıntılarını  Kreuzberg'e doğru takip edin .Karşınıza lahana bahçesi bile olan Trabzonlu hemşehrimizin tüm şehre kafa tutan gece kondusu çıkıyor.Çevresindeki görkemli binaların arasında nasılda haşmetle duruyor değil mi.......
Bu müthiş gecekonduyu inceledikten sonra küçük İstanbul olarak adlandırılan Kreuzberg'e doğru yol alıyoruz.Burası duvarın her iki yakasınıda kuşatan yatırımcılar tarafından yüz üstü bırakılmış.1989 Yılına kadar türk işçilerinin ve asi gençlerin yaşadığı sistemin unuttuğu bir yermiş.Alternatif toplulukların ve hayatların kendilerine bulduğu bir sığınak.

Berlin'de bu tabelayı gördüğünüzde sakın şaşırmayın.Küçük İstanbul'dasınız demektir.

Grafitiler her yerde



Orjinal bir yapı.

Yurdum insanı her yerde aynı............
Berlin ulaşım çok rahat.Biz her yeri daha iyi görebilmek için yürümeyi terçih ettik.Müthiş oluyor.Sizlerede tavsiyem bu.Tabiki çok uzak mesafeler için değil.....
Berlindeki ikinci günümüz pazardı.Berlinde pazar günleri her yer kapalı ama bit pazarı dediğimiz ikinci el eşyaların satıldığı çok pazar var.Bizde bunladan birini gezelim dedik.Enteresan eşyalar var.Bir çok ilginç şey bulabilirsiniz.Birşeyler alırken sakın pazarlık yapmayı unutmayın.



Berlin de yine soğuk bir gün.Sıkıca giyinip düştük yollara.Bu günkü merkezimiz Alexanderplatz.Berlin metrosu ile Alexanderplatz'a ulaştıktan sonra tabana kuvvet başlıyoruz dolaşmaya.İlk duraktayız.




Berliner Dom 1905'te kurulan protestan katedrali çok gösterişli bir yapı.

Köprüler üzerinde hala kilit takma geleneği devam ediyor.
 Spree nehri şehre çok yakışıyor.

MUSEUMSİNSEL Prusyanın ihtişamını yansıtmak için kurulmuş bir mabet.Önü büyük bir meydan.

Eziyet ve acı çeken tüm insanları simgelemek için yapılmış bir eser.Mutlaka görün derim.

Berlin'in ünlü üniversitesi Humbold.Her gencin rüyası.

Hitlerin çok değerli bir kütüphane dolusu kitabı yakıp yok ettiği yer.Şimdi yer altında bir camla boş kütüp
hane sergilenerek o dönem hatırlatılıyor.
 Brandenburger Tor barışı ve alman milliyetçiliğini simgeliyor.Duvar yapıldıktan sonra Doğu Berlin'de kalmış,duvar yıkıldıktan sonrada birleşmenin simgesi olmuştur.
 Bu kadar gezip dolaştıktan sonra bir kahve molası çok iyi gidiyor.
Yürüyerek dolaşmak istemeyenler Berlin şehir turularına katılabilir(yaklaşı 12-15 euro).Yada 100 numaralı otbüslerle çok daha ucuza şehri gezebilir(2.30 euro).
Checkpoınt Charlıe Batı Berlinde kalan kontrol noktası.Hala o dönemdeki kulube ve sembolik olarak askerler bekliyor.Askerlerle 2 euro karşılığı resim çektire bilirsiniz.
ÖNEMLİ NOTLAR: Berlinde hangi havalimanına inerseniz inin metro ile şehir merkezine ulaşım var.Hafta içi gece 12'ye kadar hafta sonları sabaha kadar ulaşım mevcut.Metrodan bileti makinalardan alıyorsunuz.Makinaların dil seçeneklerinde Türkçe'de mevcut.Kolayca kullanabilirsiniz.
Kalabalıksanız grup bileti alarak çok ucuza gezebilirsiniz(en az5 kişi)
Müze girişleri perşembeleri indirimli.18 yaşına kadar müzeler beleş, ulaşımda 13 yaşına kadar indirimli.
Ulaşım yer altı(U), yer üstü(S) raylı ulaşım ve otobüslerle sağlanıyor. Aldığınız biletler hepsinde geçerli.Günlük bilet almamaışsanız biletiniz 2.5 saat geçerli.Aldığınız bileti saklayın bilet kontrolü olunca gösterin yoksa cezası 40 euro.



 Potsdam Berlinin saraylarının bulunduğu çok hoş bir bölgesi.Alexanderplatz'dan S 7'ye binerek yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuk sonunda ulaşıyorsunuz.
Potsdam'da bulunan Hollanda semti.Kafeleri dükkanları ile gerçektende Hollandaya benziyor.

Potsdam Park Sanssouci içinde görülmeye değer bir çok şey var.Bunlardan bazılarıda aşagıdaki fotoğraftaki sokak çalgıcıları.Çokta güzel çalıyorlar...........

Değirmen ise gök yüzüne kollarını açmış kucaklar gibi duruyor değil mi...........
Park Sanssouci'de bulunan saraylardan benim en çok beğendiğim.